Dünyanın en yüksek noktası BURC HALİFE

İnşaat çeliği Türkiye’den alınarak inşa edilen ve Dubai’de yükselen Burc Halife’nin, 2010’dan beri dünyanın en uzun binası olduğunu biliyor musunuz?

New York’taki Empire States’in iki katı, Paris’teki Eyfel Kulesi’nin üç katı: Dünya çapında “modern zamanların Babil Kulesi” olarak görülen Burc Halife (Burj Khalifa), 828 metre yüksekliği ve 160 katıyla, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrinde konumlanan bir dünya rekoru. Farklı uluslardan, işinin ehli yüzlerce insanın bir araya gelmesiyle inşa edilen bu yapı, modern mühendislik ve tasarım harikası. Dubai’de gökdelenler için kullanılan “burj” tabiriyle taçlandırılan binanın ismi, başlangıçta Burc Dubai’ymiş. Ancak Dubai Emiri Şeyh Muhammet bin Raşid El Maktum, Dubai ekonomik bir krizdeyken şehre kendi hazinesinden 10 milyar dolarlık destek sağlayan Abu Dabi Emiri Halife bin Zayid el-Nehyan’a jest olsun diye binanın adını Burc Halife koymuş.

 

Nasıl inşa edildi? 

Temelleri 2004’te atılan Burc Halife, dünyaca ünlü mimar Adrian Smith’in öncülüğünde Skidmore, Owings & Merrill LLP şirketi tarafından tasarlanmış. Smith, tasarımı yaparken geleneksel İslam mimarisi desenlerinden ve çöl çiçeği olarak bilinen hymenocallis’ten yola çıkmış. Gökdelenin ana mimarisi, merkezin çevresinde üç farklı yöne bakan bir temelin üzerinde yükseliyor. Temele bakıldığında görülen Y harfi şekli, gerçekten de çöl çiçeğinin yapısını andırıyor. Ortalama bir köy genişliğindeki 334 bin metrekarelik bir alana kurulan yapının temeli, çelikle sağlamlaştırılan 192 kazığın yerden 50 metrelik derine yerleştirilmesiyle bir rekora daha imza atmış. 12 ay süren temel atma işleminde 110 bin ton ağırlığında 45 bin metre küp çimento kullanılmış. Yapının bütününde ise 330 bin ton metreküp beton ve tamamı Türkiye’den alınan 39 bin ton çelik kullanılmış. İlk 100 katın inşası 1.093 gün sürerken inşaatın giderek ivme kazanmasıyla üç günde bir kat tamamlanmaya başlamış. 150’den sonraki katları çelik gövdeyle tamamlanan bina, betonarme yapı üstüne çelik konstrüksiyon uygulanan ilk bina olmuş. Altı yıllık bir sürece yayılan inşa boyunca 100 farklı uyruktan 12 bin işçi ve yüzlerce mühendis, tam 22 milyon saat mesai yapmış. Yine 100’den fazla ülkeden 60’ı aşkın danışman bu yapı için görev almış.

 

Kendine has bir teknoloji 

Burc Halife, çöl rüzgarının yüksek noktalarda yarattığı olumsuz koşullardan korunmak için keskin kenarlar ve köşeleri olmayan dairesel bir yapıyla tasarlanmış. Mühendisler buna “rüzgarın aklını karıştırmak” diyorlarmış. Binanın cam panelleri ve duvarlarının sağlamlık ve dayanıklılığı, Birinci Dünya Savaşı’nda kullanılan bir savaş uçağının motoru aracılığıyla test edilmiş. Böylece yapı, uçak motorunun sebep olduğu rüzgarla test edilen ilk bina olma niteliğine de erişmiş. Burc Halife, 300 işçinin monte ettiği 26 bin cam panele sahip. Şöyle söyleyelim; sadece dış cepheyi temizlemek, yaklaşık üç dört ay alabiliyor. 20’ye yakın futbol sahasına tekabül eden cam paneller, çöl rüzgarına ve güneşine bolca maruz kalacak olan Burc Halife’ye özgü tasarlanmış. Dış yüzey, güneş ışığını ayna görevi görerek yansıtmaya; cam içerisindeki gümüş plakalar ise kızılötesi ışınlarına geçit vermeyerek binanın ısınmamasına yarıyormuş.

 

Yukarı nasıl çıkılıyor? 

Söz konusu 828 metre ve 160 kat olunca insan yukarı nasıl ve ne kadar sürede çıkabileceğini düşünmeden edemiyor. Ancak Burc Halife’nin kendine has teknolojisi, bu konudaki endişeleri de yok ediyor: Saniyede 10 metre yükselebilen asansörler, 120. kata 50 saniyede varabiliyor. Binada bazıları iki katlı olan, tek seferde 5.500 kiloya denk gelen 46 kişiyi taşıyabilen 57 asansör var. Misafirler gitmek istedikleri kata daha hızlı ve rahatlıkla ulaşabilsin diye hiçbir asansör, 160 katı birden ziyaret etmiyor. Binanın tam ortasındaki ana hizmet asansörü, tek hat üzerinde 504 metre yükseğe kadar çıkabiliyor. Bu da dünyanın en yükseğe çıkan asansörünün bu binada olduğunu gösteriyor. Unutmadan ekleyelim: Burc Halife, yangına dayanıklı beton duvarlarla çevrilmiş. Ayrıca 25 katta bir, kendine ait havalandırma sistemi bulunan özel tasarım sığınaklar mevcut. Yapı, merdivenlerde birikebilecek dumanı tahliye edebilen özel bir sisteme sahip.


 

Nasıl bir yer? 

Burc Halife’nin iç mimarisi de en az dışı kadar ihtişamlı. Yapının içerisi, ödüllü tasarımcı Nada Andric’in ellerine teslim edilmiş. Dubai kültüründen hareketle tasarlanan iç mimaride en çok göze çarpan; çelik, cam ve doğal taşların ışıltısı. Aynı zamanda gümüş traverten döşemeler, el dokuması kilimlerle süslenen Venedik sıra duvarlar ve ağırlıklı sarı-kahverengi tonları, binaya zengin bir görünüm katıyor. Burc Halife’ye takılan bir diğer isim de “dikey şehir” olarak biliniyor. Bunun sebebi, binanın bir şehirde rastlayacağınız denli pek çok olanak sunması. Binanın içinde otelin yanı sıra, konutlar ve ofisler mevcut. Spor kompleksi, sağlık merkezi ve yüzme havuzu unutulmamış. 122. katta dünyanın en yüksekteki restoranı, 124. katta dünyanın en yüksekteki gözlem terası, 144. katta ise bulutların ortasında dans etme şansı veren dünyanın en yüksekteki gece kulübü var. Manzarayı renklendirense eşsiz bir kent manzarası ve Basra Körfezi’nin güzelliği.

 

Paylaş

Dünyanın en yüksek noktası  BURC HALİFE