2022’DE NASIL YATIRIM YAPMALI?

Yatırım konusundaki trendler gerek artan enflasyonla gerekse pandemi sonrası para politikalarına göre değişkenlik gösteriyor. FİNANS DANIŞMANI ŞENİZ YARCAN, belirsizliklerin devam edeceği 2022’de hangi yatırım araçlarının öne çıkacağına, izlenmesi gereken yol haritasına ve yatırımcıları bekleyen küresel risklere dikkat çekiyor.

Pandemiyle birlikte yatırım trendlerinde nasıl bir değişim oldu? 

2020 ve 2021’i birlikte değerlendirmek gerekiyor çünkü 2021’de yaşanmakta olanlar, 2020’deki politika değişikliklerinin bir sonucu. 2020, pandemi yılı biliyorsunuz. Pandemi bir şok etkisi yaratıyor; hayat duruyor, faaliyetler duruyor, pek çok sektörde uzaktan çalışmaya geçiliyor. Ekonomik faaliyetler, küresel ticaret, her şey durma noktasına geldiği için gelişmiş ülke merkez bankalarının genişleyici politikalarla sistemi ayakta tutmaya çalıştığını, sisteme müthiş kaynak enjekte ettiklerini görüyoruz. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez böyle büyük bir fon veriliyor, genel toplamda yirmi trilyon doların üzerinde likidite sağlanıyor. Diğer yandan sistemi desteklemek için Merkez Bankaları faiz oranlarını indiriyorlar. Sistemde oluşan bu fazla likidite, fiziki varlıklara yani konut gibi varlıklara ya da sermaye piyasalarına, finansal araçlara yöneliyor. Altın fiyatları Ağustos 2020’de tarihi zirveyi görüyor. Bu şok atlatılınca aşı çalışmaları başlıyor, kısıtlamalar yavaş yavaş kalktıktan sonra ekonomik faaliyetler ve ticaretin tekrar devreye girdiğini görüyoruz. Hal böyle olunca altın fiyatlarındaki yükseliş duruyor, riskten kaçış eğilimi bitiyor ve biraz daha riskli varlıklara yönelim gerçekleşiyor, hisse senetleri yükselmeye başlıyor. Tüm varlıklar ve emtialar çok ciddi fiyat artışı sergiliyor. Sonra büyüme sinyalleri geliyor, 2020 sonunda ufak ufak krizden çıkış başlıyor. Dolayısıyla 2020’yi böyle bol likidite ve çılgınca artan varlık fiyatlarıyla geride bırakıyoruz. 2021’e bu bol likiditeyle, ekonomilerde toparlanma sinyalleri ve toparlanmanın verilerde görüldüğü bir şekilde başladık. 2021 boyunca bu para sistemde kalmaya devam etti. Böyle bir ortamda ekonomik faaliyetler 2020’ye göre toparlandı, büyüme şoku yaşandı, varlık fiyatları artmaya ve yeni zirveler yapmaya devam etti. Hisse senetleri ve konut fiyatları tarihi zirvelerini gördü. Devam eden virüs ve pandemi ortamında yaşanan hızlı büyümeyle birlikte tedarik zincirlerinde sorunlar ortaya çıktı ve emtia fiyatlarında da ciddi artış yaşandı. Tüm bunlar beraberinde hızla artan enflasyonu getirdi. Tüm dünyada ve ülkemizde, 2022’de de bu enflasyonla savaşmak için yükselen faiz oranlarını, parasal sıkılaşmayı konuşacağız. Dolayısıyla yatırımcılar için 2022 kolay bir sene olmayacak.

2021’de hangi yatırım araçları öne çıktı? 

Pandeminin devam ettiği ve yıl genelinde kısıtlamaların da olduğu düşünüldüğünde bol likidite finansal varlıklara yöneldi ve bazı varlık sınıflarında yine çok yüksek getiriler oluştu. 2021 yılına girerken yatırımcılara hisse senedi, konut ve emtia almaları tavsiye ediliyordu. Nitekim bu varlık sınıfları yatırımcısına en yüksek getiri sağlayan ürünler oldular. Tabii ki kripto paraları dışarıda bırakıyorum, bu varlıklardaki yüksek getiriler sürdürebilir değil ve bu varlıklara direkt bir yatırım aracı demek için hâlâ çok erken olduğunu düşünüyorum.

 

Piyasalardaki belirsizlikler yatırımcıları attıkları adımlar konusunda nasıl etkiliyor? 

Yıl biterken 2022 yılına ilişkin tahminler öne çıkıyor. Öngörülebilirliğin çok azaldığı bir dönemdeyiz ve birkaç senedir sene başında yapılan tahminlerin tutmadığını, yıl içinde birkaç kez revize edildiğini gözlemliyoruz. Bir örnek vermek gerekirse: Ham petrol 2022 fiyatı için Aralık başında yayınlanan raporlarda JP Morgan 150$/varil, Deutschebank ise 60$/varil tahmininde bulundu. Bunların hangisini baz alıp iş/yatırım planı yaparsınız? Volatilitenin de çok karışık seyir izlediği bir dönemdeyiz. Dolayısıyla tüm kesimlerin ve karar alıcıların yurt içi ve yurt dışı gelişmeleri, bekleyişleri çok yakından takip etmeleri, uzmanlara danışmaları gerekiyor. İster hane halkı ister finansal yatırımcı isterseniz iş insanı olun, karar vermenin çok zorlaştığı dönemlerdeyiz. Ülkemizde de öngörülebilirlik çok azaldı. Böyle dönemlerde sakin kalmayı ve keskin hareketler yapılmamasını tavsiye ediyorum. 

Önümüzdeki süreci değerlendirmek gerekirse... Hangi yatırım araçlarının öne çıkması bekleniyor? 

2022’de yatırım stratejisi, mevcut sermayeyi korumak olmalı. 2020’deki büyüme şoku 2021’de enflasyon şokuna neden oldu. Bu da 2022’de “faiz artırım şoku”na neden olacak. 2022 yılında ekonomik büyüme devam edecek. Ancak bunun gücü merkez bankalarının enflasyona verecekleri tepkiye ve para politikalarına bağlı. Tabii pandeminin seyri de önemli olacak. Enflasyon küresel bazda bir problem. Yüksek enflasyon ve düşük politika faizi ortamında reel faizler ise negatif. Yatırımcılar haklı olarak getiri arayışı içinde. Hisse senetleri hem bu sebeple hem de 2021 yılında şirket faaliyet ve kârlılıkları iyi olduğundan yılın başlarında öne çıkmaya devam edecek. En azından birinci çeyrekte hisse senedi tercih edilebilir. Daha sonra FED’in ve küresel bazda parasal sıkılaşmanın dozuna ve hızına bakarak yeniden değerlendirme yapılması yerinde olur. FED ve diğer merkez bankaları faiz artış sürecinde olacak ve doların diğer para birimlerine karşı değer kazanması bekleniyor. Bu sebeple artan faiz ortamında tahviller tercih edilmeyecek. Doların değer kazandığı bir ortamda altın baskı altında kalacağı için portföylere önerilmiyor. Doğru yatırım stratejisinin en azından 2022’nin ilk çeyreği için sektör ve şirkette seçici olmak kaydıyla hisse senedi ve değişken ya da atak yatırım fonları almanın yanı sıra, yatırım fonu alarak portöy yönetimini uzmanına bırakmak olduğunu düşünüyorum. Hisse senedi derken de bunun yine fonlar üzerinden alınmasını tavsiye ediyorum. Orada gerçekten güvenilir ve bunu yapan uzmanlara emanet ediyorsunuz paranızı. Kısa vadede manevra alanı kazanmak için bir miktar likit kalmak da faydalı olur. Öngörülebilirliğin biraz daha düzeldiği bir ortamda, “Şimdi ne yapayım?” dediğinizde, yeni bir yatırım yapabilmek için bir miktar likit paranızın olması lazım. Ama fonlar likiditeyi veriyor, her an nakde dönebiliyorsunuz.

2022’DE NELER OLACAK? 2022’de dünyada en belirleyici konu ABD Merkez Bankası FED’in likiditeyi ne hızda ve ölçüde geri çekeceği ile hangi sıklıkta ve agresiflikte faiz artıracağı olacak. Altından hisse senetlerine, emtialardan kripto ve konut fiyatlarına tüm varlık fiyatlarını etkileyecek en temel gelişme bu olacak. Piyasalar FED’den asgari üç faiz artırımı bekliyor. Enflasyondan önce işsizlik hedefine odaklanan FED, işsizlik başvurularının 1969’dan bu yana en düşük seviyeye gelmesiyle bu sorunu çözmüş görünüyor. Artık odak noktası enflasyon olacak. Avrupa Merkez Bankası ise sisteme sağladığı likiditeyi 2022 yılında da geri çekmeyeceği ve faiz artırmayacağı taahhüdünde bulunuyor ancak yıl içindeki gelişmelere göre politika değişikliğine gidebilirler. Faiz farkları dolar lehine açılacak. Bu sebeple avronun baskı altında kalmaya devam edeceği bekleniyor. Yatırımcılar doların değer kazanacağı, FED’in enflasyonu kontrol altına almak üzere sıkı para politikası uygulayacağı ve bunun da bizim gibi gelişen ülkelerde altın ve tahvil fiyatlarını baskılayacağı öngörülerini baz alarak karar verebilirler.

2022 İÇİN ÖNE ÇIKAN KÜRESEL RİSKLER

  • Tedarik zinciri aksamalarının devam etmesi 
  • Enflasyon beklentilerinin kısa dönemli fiyat hareketleriyle bozulması durumunda enflasyonun kalıcı hale gelmesi 
  • ABD’nin sıkı para politikasını agresif olarak uygulaması (likiditenin beklenenden çok ve hızlı çekilmesi ve/veya faiz artışlarının daha sık adımlarla ve yüksek dozda olması) 
  • Avrupa’da artan COVID-19 vakalarıyla kısıtlamalar gelmesi (ve bunun küresel bazda yayılması) 

NASIL BİR YOL HARİTASI?

Girişimci ve yöneticiler için 

  • Tedarik zincirlerindeki zorluklar ve yüksek maliyetler (TL’deki değer kaybı, emtia fiyatlarındaki artış ve taşıma maliyetlerindeki yüksek seyir) imalat sektörünü baskılıyor. Bahsi geçen risklerin iyi yönetilmesi gerekiyor. 
  • 2022 yılının ilk yarısında gelişmiş ülkelerde trend üstü büyüme olması bekleniyor. İkinci yarıda ise büyümede normalleşme sürecine geçilebilir. Dolayısıyla ihracat pazarlarımız için pozitif beklentiler mevcut. Yurt içinde uygulanan politikalar ihracatı destekler mahiyette. 
  • İç pazara yönelik satışları olan ya da hizmet sektöründe faaliyet gösteren şirketler için bazı riskler var. Enflasyon çok yüksek ve yeni yılda da yükselmeye devam edecek. Türk lirası hızla değer kaybediyor. Olası faiz artışları gündeme gelebilir. Temkinli olmak ve etkin risk yönetimi yapmak faydalı olacaktır. Özellikle kur riskinin iyi yönetilmesi çok önemli. Türk ekonomisinde ham madde, enerji ve lojistik başta olmak üzere pek çok girdi dövize endeksli. 
  • Türkiye, risk priminin yükseldiği ve kredi kaynaklarına erişimin zorlaştığı bir dönemden geçiyor. Nakit akışının yönetimi azami önem taşıyor. Banka kredi limitlerinin ve krediye erişim imkanlarının artırılmasına yönelik faaliyetler kritik önem taşıyor. 
  • Ülkemizde şirketlerin “dijital dönüşüm, kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik” alanlarında geri kaldıklarını biliyoruz. Gittikçe zorlaşan ve öngörülebilirliğin azaldığı konjonktür düşünüldüğünde şirketlerin yarınlara daha emin adımlarla gidebilmesi için bu alanlarda yol alması faydalı olacaktır.

 

Yatırımcılar için 

  • 2022 yılında gelişen ülkelere kıyasla gelişmiş ülkeler öne çıkıyor. Varlık sınıfı olarak seçici olmak kaydıyla yılın ilk çeyreğinde hisse senetleri ön planda olacak. Ekonomik toparlanma ile şirket kârlılıkları da çok iyi ve bu da hisse senetlerini destekliyor. 
  • Yıl genelinde doların güçlü olması bekleniyor, FED’in faiz artırımları ve parasal sıkılaşma süreci de bunu destekleyecek. FED’in agresif ve beklenenden daha çok faiz artırması ihtimali altın fiyatlarını baskılıyor. 
  • Tahvillerde ise negatif reel faiz bir süre daha devam edecek dolayısıyla kısa vadede enflasyon yüksekken ve politika faizleri artış arifesindeyken tahviller cazip bir yatırım aracı değil. 
  • Bu dönemde özellikle kısa vadede nakit ihtiyacı ve/veya yükümlülükleri olanlar için likit varlıklar da ön plana çıkacak. 
  • Piyasaları yakından takip edemeyen ve hızlı hareket edemeyen yatırımcılar için ise birikimlerini “yatırım fonları ya da bireysel portföy yönetimi” ile değerlendirmelerini öneriyorum. 
Şeniz Yarcan kimdir? Üniversite öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde tamamladı, çalışma hayatına Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası (TSKB) Hazine Müdürlüğü’nde Yatırım Danışmanı olarak başladı. TSKB’de üstlendiği çeşitli görevlerden sonra 2004 yılında Genel Müdür Yardımcılığı görevine terfi etti. İlerleyen yıllarda Hazine, Menkul Kıymetler, Finansal Kurumlar, Araştırma, Kurumsal Finansman ve Portföy Yönetimi müdürlüklerinin bağlı olduğu Hazine, Yatırım Bankacılığı ve Dış İlişkiler Kıdemli Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlendi, 2011’de Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı oldu. 2012’de Türkiye’nin ilk aracı kurumu olan Yatırım Finansman’a Genel Müdür olarak atandı. Ocak 2017 itibarıyla TSKB’den emekli olarak ayrıldı. 2017’de YRCG Danışmanlık’ı kuran Şeniz Yarcan, halen kurucu ve yönetici ortak olarak görevine devam ediyor. Ayrıca kariyerini bağımsız yönetim kurulu üyelikleriyle ve finansal danışmanlık görevleriyle sürdürüyor. 

Paylaş

2022’DE NASIL YATIRIM YAPMALI?