Bir motivasyon kaynağı olarak doğa

Yoga ve yürüyüş gibi meditasyon pratiklerini doğanın kucağında gerçekleştirmek bedenin ötesinde öze dönmeyi hedefliyor. Hem zihnin hem de evrenin dilini de çözmeye ne dersiniz?

Tüm canlıların doğanın bir parçası olduğunu ve ancak hep birlikte bir bütünlük elde edilebildiğini tekrar hatırlamak, meditasyonun temeli. Doğada gerçekleştirilen bir yürüyüş, yoga veya yalnızca ses­sizlik içinde oturma eylemi düşünceleri gözlemle­mek için bir fırsat. Doğanın sunduğu temiz hava ve hiçbir yapaylık barındırmayan sesler, vücudu kendiliğinden esnetmeye yetiyor. Bu da demektir ki doğada olmak başlı başına bir terapi. Herkes için farklı deneyimler sunan meditasyon, hobi olarak hayatın bir parçası haline getirildiğinde stresle bağlantılı hastalıkların riskini de en aza indirerek yaşam kalitesine destek veriyor. Açık havada hareket halinde olmak rutin işlerde verimliliği artırıyor, konsant­rasyon sorununa iyi geliyor, motivasyonu yükseltiyor ve sakinliğin korunmasını sağlıyor. Kendine alan yaratmak isteyenler, doğada nefes almanın gücüne inananlar uygun meditasyon pratiğine ulaştıkları an bundan vazgeçmek istemeyeceklerdir.

Doğada huzur bulmak

Zehra Sağlam

Akademi Yıldız Eğitim ve Gelişim Uzmanı

 

İş yoğunluğunun beraberinde getirdiği stres ve aşırı zihin yorgunluğuyla birlikte anksiyete, hipoglisemi, tükenmişlik gibi çeşitli hastalıkların hayatıma girmesiyle, “Sağlığımı ve hayatımı nasıl iyileştirebilirim?” sorusundan yola çıkarak yaptığım araştırmalarda önce meditasyon ve hemen ardından yogayla tanıştım. Yoganın ha­yatıma girdiği 2017 yılından itibaren altı ay için­de bedenimi ve zihnimi negatiften arındırmaya başladım ve sağlığımı geri kazandım. Hayata bakış açımın pozitif anlamda değişmesiyle yo­gayı ve felsefesini daha iyi anlamak, öğrenmek ve faydalarını çevreme aktarmak amacıyla Yoga Eğitmeni olmaya karar verdim. Yaklaşık iki yıldır antrenörlük eğitimleri alıyor, kitaplar okuyor ve International Yoga Sports Federation’a bağlı, Hindistan’dan gelen antrenörlerden eğitimler ve seminerler alıyor, festivallere katılıyor, nefes, enerji ve meditasyon çalışmaları yapıyorum. Türkiye Yoga Federasyonu’ndan lisanslı 2. Kade­me Yetişkin Yogası Antrenörü ve Çocuk Yogası Antrenörü’yüm. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında ev kadınlarına ve lise çağındaki bir kız basketbol takımına ücretsiz grup eğitimleri verdim. Yoga ve meditasyon özelinde personal trainer olarak da yoga ve kişisel gelişim danış­manlığı yapıyorum.

 

Çok uzun pratikler halinde devam etmese de yeşille olduğum her an yoga ve meditasyon yapmaya çalışıyorum. Bir kayanın üzerinde dengemi sınarken, bir toprak üzerinde negatif enerjiyi boşaltırken bir ağaç gölgesinde uzanır­ken etki daha farklı oluyor. Yoga pozları (asana) nefes eşliğinde yapılıyor. Kapalı ortamlara nazaran doğada daha sağlıklı bir havayla temas kuruyoruz. Temiz hava ve nefesin etkisiyle asana’ların etkisi de artıyor, bedeniniz güçleni­yor. Algılarınızla birlikte odaklanma gücünüz de gelişiyor ve daha çabuk medite olabiliyor; zihninizi temizleyebiliyorsunuz. Negatif, yorgun, bitkin bir durumda bazen bir meltem rüzgarı, bir kuş gelip sizi bulunduğunuz durumdan, duygudan çıkarıyor ve pozitife taşıyor.

 

Yoga, meditasyon ve doğa yürüyüşlerinin iş yaşamına en olumlu etkisi, dengede kalarak nötrde ve sakin olmayı hayatımıza katmasıdır. Ön yargıdan, varsayımdan, zihin okumalar­dan, egodan, stres ve tükenmişlikten, katman katman sıyrılan bir zihin ve ruhla dengede kalmak... İş hayatınızda zihninizi ne kadar eği­tir ve dengede kalırsanız yoga, meditasyon ve doğa bu konuda size yardım edecektir, yaşananlar birer durum olarak sadece zihni­nizin değerlendirme süzgecinden geçecek ve bakış açınız genişleyerek objektif, pozitif ve sağlıklı kararlar, davranışlar olarak size geri dönecektir. Böylece iyi ve kötünün, doğru ve yanlışın bize getireceği yüklerden arınmış olarak iş hayatlarımızı kolaylıkla yönetebiliriz.

 

Daha önce bir ağaç gölgesinde kitap okudu­nuz mu? Ağaçtan ağaca hayat akışını hiç fark ettiniz mi? Bu kaotik dünyadan uzaklaşarak kendimizle baş başa kalmak, benliğimizle ye­niden tanışmak için doğa tüm farkındalığıyla bizimle. Bazı şeylerin değeri kaybedildiğinde anlaşılmasın; ileride ağaçlara tırmanmanın, yeşilde uzanmanın tadını bilmeyecek nesiller olmasın. Yaşımız kaç olursa olsun doğanın farklı renklerini görmekten, havayı derin derin içimize çekmekten, değişen bulutların şeklini tahmin etmekten vazgeçmeyelim. Hayatımızda ev, iş, özel yaşam, sosyal yaşam koşuşturması içerisinde jonglörlük yaparken etrafımızda olanları fark etmiyor, anı kaçırıyor, -mış gibi hayatlarımızla aslında gerçekten yaşamıyoruz. Kaybettiğimiz zamanları ve en önemlisi de anımızı ya da anlarımızı geri getiremiyoruz.

 

Bir gün doğada, doğayla olmaya karar verir­seniz, lütfen sadece kendiniz için doğada ve doğayla olun; sadece kendiniz için. Her şeyden sıyrılarak, sadece siz ve doğa olsun o anda. Yürüdüğünüz yol nasıl; gördüğünüz ağaç, su neye benziyor? Sesini duyduğunuz kuşu hiç görebildiniz mi mesela? Nasıl yürüdüğünüze bir bakın; ağır ağır mı yürüyorsunuz, yoksa hâlâ hayat temposuyla mısınız? Nasıl nefes alıyor­sunuz; ya da gerçekten nefes alıyor musunuz? Toprağa dokunun; üzerine oturduğunuz kayaya, gökyüzüne bir bakın; rüzgâr nereden esiyor, hissedebiliyor musunuz? Bir ağaca sa­rılın mesela, size ne söyleyecek acaba? Lütfen fark edin, sadece orada, anda kendinizle ve doğayla birlikte olun.

 

 

Paylaş

Bir motivasyon kaynağı olarak doğa