Elektronik sigarayla ilgili gerçekler Dr. Serhan Tunçay Yıldız Entegre Kartepe Tesisi İş Yeri Hekimi
Sigara içimiyle vücuda giren ve kanser yaptığı kesin olarak bilinen 70 kadar madde var. Sigaranın içindeki nikotinin kanser yaptığı kesin olarak kanıtlanmasa da başka tür zararlı etkileri gösterilmiş durumda. Nikotin, her şeyden önce vücutta güçlü psikolojik ve fiziksel bağımlılığa yol açıyor, tiryakiliğe sebep oluyor. Sigara bırakma sürecinde, diğer maddeler olmaksızın tek başına ve geçici bir süreliğine nikotin desteği sağlayan ürünler kullanılabiliyor. Kişi sigarayı bıraktığında, bu ürünler de kesiliyor. Ülkemizde sigara bırakma sürecinde geçici olarak nikotin sağlayan nikotin sakızları ve nikotin bantları mevcut. Bunlar oldukça pahalı ve sigaranın yerini tam dolduramıyorlar. Yurt dışında ise nikotin kaynağı için yaygın olarak elektronik sigaralar (e-sigara) kullanılıyor. Bu ürün, sigaraya benzerliği nedeniyle daha çok tercih ediliyor.
Nikotin içeriği
E-sigara, içindeki pilden sağladığı enerjiyle nikotin molekülü içeren soğuk buharı oluşturan bir cihaz. Cihazın haznesine konan değişik formüllü sıvılar mevcut. Bu sıvılar, nikotinin yanı sıra koku ve tat verici maddeler içeriyor. Üretici firmalar bu tür formüllerle cihazın kullanımını daha cazip hale getirmeye çalışıyorlar. Nikotin içermeyen güzel kokulu ürünler de mevcut ve bunlar özellikle genç nesle oldukça cazip geldiğinden kullanımı hızla yaygınlaşıyor. Oysa bu tür maddelerin çoğunun vücuda etkileri tam olarak araştırılabilmiş değil.
Daha az risk
Kullanımı tüm dünyada özellikle 2004’ten sonra yaygınlaşan e-sigaranın satışı ve ithali ülkemizde halen yasak. Ancak ülkemize değişik yollardan getiriliyor ve kullanımı giderek artıyor. Sigarayı bırakma konusunda geçici nikotin sağlayıcı kaynak olarak kullanılırsa e-sigaranın faydalı olabileceği ve normal sigaraya göre daha az bağımlılık riski taşıdığı kabul ediliyor.
Tehlikeleri
800 araştırmayı tarayan bir derlemeye göre e-sigarayla ilgili en önemli problem, kullanımının gençler ve ergenlerde hızla yaygınlaşması. Bu derlemede cihazın zararsız kabul edilemeyeceği vurgulanıyor ve zararları konusunda daha uzun süreli yeni araştırmaların gerekliliğine işaret ediliyor. Ayrıca cihazın patlaması ve cihazın içindeki sıvının yutulması sonucu rapor edilen çok sayıda yanık ve zehirlenme vakası da mevcut.
Diğer yandan e-sigaralarda kullanılan değişik koku ve tada sahip sıvı çeşitlerinin sayısı 8.000’i buluyor. Bunların çoğunun akciğerde tahrip edici iltihabi yanıtı tetiklediği kanıtlanmış durumda. Özellikle tarçın, vanilya ve yağlı koku vericilerin bu konuda en şiddetli reaksiyona neden olduğuna dikkat çekiliyor.
Ayrıca nikotin içeren e-sigaraların vücutta aşırı adrenalin salgılanması nedeniyle çarpıntıya yol açtığı da bilimsel bir veri olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum, kalp krizine yatkın kişilerde yüksek risk ortaya çıkarıyor. İçeriğindeki nikotin nedeniyle e-sigaranın damar sertliği ve tansiyon yüksekliği yaptığı da belirtiliyor.
İçerdiği zararlı maddeler
1.500 kadar farklı e-sigara markası mevcut ve bunlara her gün yenileri ekleniyor. Yapılan bazı çalışmalarda duman içeriğinde markaya göre değişen oranlarda olmak üzere kurşun, nikel, kadmiyum, krom ve manganeze rastlanmış. Bunlardan ilk dördünün kansere yol açtığı bilinen maddeler olduğu düşünülürse durumun ciddiyeti anlaşılabilir.
Buhar içeriğinde rastlanan metilsiklopentanol, metanol, etil vanilin, asetil pirazin gibi bazı maddelerin solunum yolu tahrişi nedeniyle astım krizine yol açabileceği anıtlanmış. Ayrıca e-sigara içenlerde, akciğer harabiyetinde ortaya çıkan biyolojik belirleyicilerin meydana geldiği tespit edilmiş. Bu, sigara içenlerde de karşılaşılan bir durum. Yani yaptığı doku tahribatı ve astıma yol açma potansiyeli açısından e-sigara sanıldığı kadar masum değil.
Başka bir çalışmada ise cihazın buharında 31 adet zararlı kimyasal belirlenmiş ve bunlardan propilen oksit ve glikolün muhtemel kanser yapıcı olduğu saptanmış. Ağız içindeki hücrelerin duman etkisiyle birkaç günde öldüğü ve bu durumun hücre bariyerinin kırılmasına bağlı olduğu belirlenmiş. Bu durum, e-sigaranın teorik olarak ağız içi kanser riskini artabileceği düşüncesine de ulaştırıyor bizi. Bunun yanında hava yolu hücrelerinin bağışıklık sisteminde rolü olan genetik yapılarının duman etkisiyle bozulduğu gösterilmiş. Bu da kansere yol açma potansiyeli açısından alarmları harekete geçirecek bir haber olarak algılanabilir.
Geçici olarak kullanılmalı
Buraya kadar e-sigarayla ilgili güncel bilimsel çalışmaların sonuçlarını aktarmaya çalıştık. Kısaca söylemek gerekirse e-sigaralar, sigara bırakma sürecinde geçici olarak nikotin desteği sağlamak amacı dışında kullanılmamalı ve bu cihazların pek çok sağlık riskine yol açabileceği unutulmamalı. Özellikle genç nesillerin çok kolay alışkanlık kazandığı göz önünde bulundurulmalı.
Sigara alışkanlığında ilk sıralardayız!
Sigara, 50’den fazla hastalığın bilinen en önemli sebebi. Ülkemizde her yıl yaklaşık 100.000 kişi, sigaranın sebep olduğu kalp-damar hastalıkları ve kanserden hayatını kaybediyor. Dünya genelinde ise bu sayı, yılda beş milyon civarında. Sigara alışkanlığı yaygınlık listesinde Türkiye, ilk sıralarda yer alıyor. Sigara bırakma konusunda geniş çaplı ciddi bir çalışma hayata geçirilemezse bütçesinin önemli kısmını sağlık için harcayan hastalıklı bir ülke durumuna geleceğiz.