İlhan Gülertan’dan DEĞİŞEN DÜNYADA LİDERLİĞİN ANLAMI ÜZERİNE

Değişime duyulan ihtiyacı görmek mümkün müdür?

Hayat tek düze gittiğinde, bazı şeyleri sorgulamaya ihtiyacımız olmuyor. Başımıza bir olay geldiğinde, piyasada bir değişiklik olduğunda ya da hayatımızda değişiklikler olduğunda hayata hazırlanmaya başlıyoruz. Örneğin; evlenmeden önceki dünya görüşleri, evlenip çocuk sahibi olunduğunda değişmeye başlıyor. İş sahibiyken işsiz kalmak yeni bir şeyler yapmayı gerektiriyor ya da şirketlere yeni kuşaklar geliyor ve parametreler değiştikçe normal hayatın akışında da değişikliklere ihtiyaç duyuluyor. Bu dönem her yerde sözü edilen VUCA dünyası; belirsizliğin, hızlı değişimlerin en çok yaşandığı dönemleri anlatıyor. İnsanlar değişimle karşılaştıklarında genellikle afallıyorlar. Değişimle bir şekilde başa çıkmaya çalışıyorlar fakat bunu kendi başlarına yapmaya çalıştıklarında genellikle ağrılı, acılı ve sancılı bir süreç yaşanmış oluyor. Bir kişinin kendi bildiğinden şüphelenmesi, fikirlerinden emin olmayıp sorgulaması, değişim ihtiyacını görmesi başka bir süreci getiriyor. Bir şeyden çok fazla şikayet ediliyorsa ama bir türlü değişim olmuyorsa, burada bizim değişmeye ihtiyacımız olduğu görünüyor. “Gençler anlamıyor...” gibi klasik bir ifade dolaşıyor sürekli ortalıkta ama belki de gençlere anlatılamıyor. Diğer bir klasik ifade de şu: “Eskiden piyasa böyle değildi.” Evet, piyasa böyle olmayabilir ama biz de bir şeyleri yanlış yapıyor olabiliriz. Bunun gibi çok fazla şikayet ettiğimiz ve hem iş hayatlarımızda hem özel hayatlarımızda iyi bildiğimiz şeyleri daha iyi yapmaya çalıştığımız halde sonuç alamadığımız zamanlarda, değişim sinyalinin yandığını görmemiz gerekiyor.

 

Lider olmak için olmazsa olmaz nedir?

Liderlik, bütünün yararı için hayata müdahale etme cesaretidir. Bütünün yararı için hayata müdahale edecekseniz başlangıç koşullarıyla kavga etmemeniz gerekiyor. Misal, şu anda burada otururken aklınızın boş olması gerekiyor ama bir yandan fotoğraf, bir yandan video, bir yandan ses kaydı çekeceğinizi düşünüyorsunuz. Bu düşüncelerle kavga etmeye başlarsanız o zaman olaya müdahale etme gücünüz azalacaktır. Durmak ve düşünmek gerekiyor. Bu aşamaya geldiğinizde artık hayat bir seçimden ibaret oluyor. Cesaretiniz, yapmaktan geçiyor. Hayattaki seçenekler hiçbir zaman bitmez; sadece başlangıç koşullarıyla kavga etmediğinizde, doğru bildiğiniz şeylerin üzerinde çok fazla ısrar etmediğinizde yeni ilişkileri görmeye başlarsınız. Lider olmak için CEO gibi bir unvanınızın bulunması gerekmiyor.

 

İnsanlar değişime ne kadar açık?

Sözde herkes değişime açık ama başkaları değiştikten sonra. Hep denir ya: “Ben

değişime açığım ama önce onlar değişsin.” Başarılı insan ile başarısız insanı ya da lider ile takipçiyi belirleyen şey genellikle değişim için başkalarını ön koşul gösterip göstermediğidir. Değişim için başkaları ön koşul gösterildiğinde hayatın gerisinde kalınır ama değişim için inisiyatif kullanmaya kalkarsanız hayatın en önüne geçersiniz. İnsanlar, kısmen değişime açıklar kısmen de değiller. Ucu başkalarına değecek değişimlere herkes açık ama ucu bize dokunacak değişimlere herkes kapalı. Risk çoğaldığı zaman değişime kapanıyoruz, risk azaldığı zaman da değişime açılıyoruz.

 

Pandemi döneminde değişime zorlandık. Yapabilecek hiçbir şeyi olmadığı için insanlar, mecburen değişmek zorunda kaldılar. Pandemi kaynaklı iş hayatlarında stres sonrası kaygı bozukluğu, panik atak gibi travmanın yol açtığı sorunlar gözüküyor. Hayatımızda bir travma geçirdiğimizde bu travma sonrasında onu çağrıştıran bir şeyi görürsek o travmayı tekrardan yaşarız. İş hayatı şu anda post-travmatik stres bozukluğu yaşıyor. Her şey geçti ama insanların iç dünyaları huzursuz. Dolayısıyla da iş dünyası şu anda değişime niyetli olsa bile sancı çekiyor.

 

İkili ilişkilerde neysek işteki ilişkilerde de o muyuz? Birini yönetebilmek diğerini de yönetebilmemizi sağlar mı?

“İş başka özel hayat başka” diye bir şey yok. Ben özel hayatımda agresif biriysem işte de öyleyim, burada sakinsem orada da sakinim. Sadece iş dünyasında rolümüzün dışında atraksiyon yaşayamıyoruz çünkü orası daha kontrollü, sınırlı bir alan. Bir çocuğu, bir aileyi mutlu şekilde sürdürebilen biri iyi yönetici olabilir ama bunları yaparken hem iş hayatının hem de özel hayatın dengede gitmesi gerekiyor, yoksa sağlığınızdan, çocuğunuzdan, bedeninizden ya da başka şeylerden feragat edersiniz.

 

Hayat, seçmek ve vazgeçmekle ilgilidir. Önemli olan vazgeçmektir. Hepimiz bir arabamız, işimiz, evimiz, gelirimiz olsun isteriz ve bunlara ulaşabilmemiz için bir şeylerden vazgeçmeyi anlamlı kılmamız gerekiyor. Benim için konuşmak, anlatmak, eğitim vermek büyük keyif. Böyle olunca bütün gün yaptığım işlerden keyif alıyorum ama böyle bir şeyiniz yoksa hiçbir şeyden vazgeçip karar veremezsiniz. Eğer bir gelecek tasavvurunuz varsa hayat kolaydır çünkü o zaman vazgeçmek zor olmaz.

 

LİDERİN TANIMI

Etkisi hâlâ devam eden insanlar liderdirler. Baktığınızda aklınıza hemen gelen insanlar bir liderdir. Mesela Atatürk; insanların daha iyi olmaları, gelişmeleri, vizyon kazanabilmeleri, potansiyellerinden faydalanabilmelerini sağlamaları için inanılmaz şeyler yapan Atatürk gibi olmak büyük liderlik. Greta Thunberg de önemli bir lider; küçük bir çocuk herkesin ilgisini çekiyor ve Birleşmiş Milletler’de konuşma yapıyor, hayatın gidişatına müdahale etme cesareti var. Liderliğin herkesin yapabileceği bir şey olduğunu bilmek gerekiyor. Liderlik için bir ayrıcalık gerekmiyor. Bütünün yararı için hayata müdahale etme cesaretine sahip olan herkes liderdir; paranız, yaşınız, mevkiniz önemli değildir.

 

ÖNERİLER

  • Mevlana’nın dediği gibi: “Arayanlar bulamaz ama bulanlar arayanlardır.” Her şey eninde sonunda size bir şeyler öğretir.
  • Katılımcılara yönetim ve liderlik alanında ilerlemek istiyorlarsa Daniel Goleman’ın “Duygusal Zeka” kitabını okumalarını öneriyorum. Duygusal zeka, genel olarak kişinin kendisinin ve karşısındakilerin duygularını anlaması ve yönetmesiyle ilgili olduğu için çok önemlidir.
  • Buna ek olarak Arbinger Enstitüsü’nün hazırladığı “Kendini Aldatma Kafesinden
  • Kurtulun”u ve Türkçe kaynağı bulunmayıp İngilizcesi bulunan “Chaos ve
  • Complexity” kitabını öneriyorum.
  • Sözün kısası Yıldız’da Yaşam okurlarına çok okumalarını tavsiye ediyorum çünkü liderlik önce kendine liderlik yapmakla başlar. İnsanın kendi disiplinini, yönetimini sağlaması ve kendisini tanıması gerekiyor.

 

İLHAN GÜLERTAN KİMDİR?

Eğitimci, koç ve takım koçu. Uzmanlık alanı “Yönetici ve Lider Geliştirme” olan Gü­lertan, şirketlerin ihtiyaçlarıyla uyumlu yönetici paradigmaları geliştirmelerini sağlı­yor. Transaksiyonel analiz, takım koçluğu, yönetici koçluğu, mentrluk gibi alanlarda eğitim aldı. Yıldızlar Yatırım Holding’le dört sene önce, Akademi Yıldız vasıtasıyla tanıştı. Akademide Yönetici Geliştirme Programı tasarladı. Daha sonra Akademi Yıldız Liderlik Okulu’nda direktör, müdür, müdür yardımcısı gibi hemen hemen tüm kademelere yöneticilik ve liderlik eğitimi verdi; bu eğitimleri vermeyi sürdürüyor.

Paylaş

İlhan Gülertan’dan DEĞİŞEN DÜNYADA LİDERLİĞİN ANLAMI ÜZERİNE